6 Nisan 2018 Cuma

Boğaz'ın İncisi Sarıyer



Bu gün sizlere herkesi kendine hayran bırakan, küçük sahil kasabası Sarıyer’ den bahsetmek istiyorum. Marmara Denizi’ nin kuzeyinde, Karadeniz’ in güneyinde bulunmaktadır.

“Boğaz’daki en eski yerleşim bölgelerinden biri olan semtin ismi antik çağda “Simas” olarak geçer.  Simas'ın kelime anlamı edinilen bilgilere göre; Kutsal Ana, Kutlu/ Güzel Akarsu veya Güzel Su. Ayrıca, Bizans Döneminde "Limas" ismi de kullanılmıştır.  Simas isminin nasıl “Sarıyer' e”  dönüştüğüne dair kesin bir bilgiye günümüzde ulaşılamamaktadır. Bir söylenceye göre, İstanbul’un fethi sırasında ölen “Sarı Er” lakaplı bir yeniçeriden alınmış olduğuna inanılmaktadır.” (1) 



Ulaşım olanaklarının günden güne geliştiği bugünlerde Sarıyer' e gelmeniz artık çok daha kolay. Bazen bir otobüs yardımı ile tüm sahili gezerek, bazen de en hızlı seçim olan metroya binerek. Dilerseniz, ilk durak Eminönü İskelesi' nden de vapura binebilirsiniz. Bu sayede, bir taşla iki kuş vurmuş gibi Boğaz Turu'nu da çıkmış olursunuz. Güzergah doğrultusunda göreceğiniz semtler şunlar; Eminönü, Beşiktaş, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Hisar, Emirgan, İstinye, Yeniköy, Kireçburnu, Büyükdere ve son durak Sarıyer.



Tarihte bilinen en eski balıkçı yerleşkelerinden biridir. Nitekim, rastgele sözcüğünün hiç eksik olmadığı rengarenk balıkçı teknelerine sahiptir.  İstanbul' un en güzide semtlerinden biri olan Sarıyer, martıları ile anılmaktadır. Sonbahar ve kış aylarında gelecek olursanız, balıkçı teknelerinin ardında kismetini arayan martıların sesine kulak misafiri olacaksınız.




Martılarının göklerde özgürce uçtuğu, tertemiz deniz havası ve sahil boyunca uzayıp giden tarihi ahşap evleri… tüm fotoğraf tutkunları için bir doğa harikasıdır.



Sahilde yürüdüğünüz her an karşınıza ilginç ve bir o kadar da güzel fotoğraf kareleri çıkabilir. Akılınıza geldiği an makinenizin ayarlarını kontrol etmeyi unutmayın.
Sahil boyunca uzayıp giden yürüyüş yolu sizin için vazgeçilmez olacaktır. Kıyıya vuran dalga seslerinde huzuru içinize çekeceksiniz.





Dilden dile dolaşan leziz, meşhur Sarıyer Böreği’ ni yazmazsam olmaz. Sarıyer’e gelen ve gelmek isteyen herkese tavsiye edeceğim, değişmeyen tek lezzet. Sarıyer Böreği kıymalı, patatesli ve sade olmak üzere üç çeşittir. Söylentilere göre, gelen herkes şansını kıymalı ve patatesliden yana kullanmakta.




Böreğinizi afiyetle yedikten sonra canınız tatlı da yemek isterse eğer, Sarıyer Muhallebicisi’ ne uğramanızı tavsiye ederim. Her iki mekanda birbirlerine yakın olduğundan bulunması oldukça kolay.



kaynak: www.tarihisariyermuhallebicisi.com.tr
“Boğaz’a karşı çay içmeden, simit yemeden gitmek olur mu?” dediğinizi duyar gibiyim. Tabii ki, olmaz... Sahil kıyısı ile içiçe olan birçok restaurant, kafe ve dernek var. Seçiminizi sahilde bulunan ilk durakta inerek ya da biraz daha iç kısıma yürüyerek de yapabilirsiniz.



Ayrıca, yanyana dizili birçok balıkçı resturantlarının da olduğunu göreceksiniz. Çocukluk anılarınıza geri döneceğiniz kağıt helva satıcılarına da burada denk gelebilirsiniz. İnsanın yedikçe yiyesinin geldiği taze süt mısır da tercihiniz olabilir.


Eğer sevdiklerinizle beraber güzel bir günü geride bırakmak istemiyorsanız, günbatımını da izlemenizi tavsiye ederim. Fotoğraf çekmek isteyenler içinde oldukça verimli bir zaman dilimi. 

Biten bir günün ardında umarım mutlu bir gün geçirmiş olmuş olursunuz.
                                                                                                                       Sevgiyle Kalın
                                        
                                                                  Kaynakça
        1- Sarıyer Tarihçesi (Simas'tan Sarıyer'e...) 12 Nisan 2018 tarihinde erişildi. www.sarıyer.bel.tr


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder